Banka Müdürü’nün Altın Toprakları Masalı
Banka Müdürü’nün Altın Toprakları Masalı: Bir zamanlar, uzak bir krallıkta, altın renginde parıldayan topraklar bulunurmuş. Bu topraklar o kadar bereketliymiş ki üzerinde ne ekerseniz büyür, ne dikerseniz meyve verirmiş. Fakat bu topraklar sadece bir kişinin kontrolündeymiş: Banka Müdürü.
Banka Müdürü, krallığın en zengin ve güçlü kişisiymiş. Altın toprakları sayesinde herkes ona minnettardı ama aynı zamanda korkuyorlardı da. Çünkü Banka Müdürü, cimrilik ve açgözlülükle ünlüymüş. Kimse onun altın topraklarından bir avuç toprak bile alamazmış.
Bir gün, krallığın genç ve cesur prensesi, Banka Müdürü’nün altın topraklarına gitmeye karar vermiş. Herkes ona karşı çıkmış ama prenses inatla yola çıkmış. Yolda, ona yardım etmek isteyen bir periyle karşılaşmış. Peri prensese biraz toprak vermiş ve ona bir uyarıda bulunmuş: “Bu topraklar altın değerinde, onları iyi kullanmalısın.”
Prenses, Banka Müdürü’nün altın topraklarına vardığında büyülenmiş. Her yer altın renginde parlıyormuş. Prenses, aldığı toprakla bir çiçek ekmeye karar vermiş ve o çiçek hemen büyümüş, muhteşem bir görünüme kavuşmuş.
Banka Müdürü, prensesin altın topraklardan bir şey almasına çok kızmış. Onu cezalandırmak istemiş ama prensesin ektiği çiçeği görünce şaşırmış. Çünkü o çiçek öyle güzel ve değerliymiş ki Banka Müdürü’nü bile etkilemiş.
Prenses, Banka Müdürü’ne çiçeği hediye etmiş ve ona toprakların gerçek değerini hatırlatmış. Banka Müdürü, o güzel çiçeği alırken içindeki cimrilik ve açgözlülük duygularını bir kenara bırakmış. Artık altın topraklarını sadece kendisi için değil, krallık halkıyla paylaşmaya karar vermiş.
Banka Müdürü’nün altın toprakları artık herkese açıktı. Krallık halkı bu bereketli topraklardan yararlanmaya başlamış, tarlalarını ekip biçmiş, meyvelerini toplamış. Herkes mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamış, çünkü artık açlık ve yoksullukları kalmamıştı.
Bu masaldan öğreneceğimiz şey, cimrilik ve açgözlülüğün insanı nasıl kötü bir yola sürükleyebileceğidir. Paylaşmanın ve cömertliğin önemini kavramak, insanları bir araya getirip güzellikleri paylaşmanın ne kadar değerli olduğunu gösterir. Peki, sen Banka Müdürü gibi cimri mi yoksa prenses gibi cömert mi olmayı seçersin?