Cömert Dilenci ve Allah’ın Lütfu Masalı
Cömert Dilenci ve Allah’ın Lütfu Masalı: Bir zamanlar, uzak diyarların en fakir köylerinden birinde, Cömert Dilenci adında bir adam yaşarmış. Cömert Dilenci, adından da anlaşılacağı gibi, elinde ne var ne yoksa başkalarıyla paylaşmayı seven biriydi. Günlerini köyde dolaşarak dilenerek geçirir, topladığı sadakaları daha ihtiyaç sahipleriyle paylaşırdı.
Bir gün, Cömert Dilenci köy meydanında dilenirken karşısına bir yabancı çıktı. Yabancı, asil bir hava ve gizemli bir gülümseme ile Cömert Dilenci’ye yaklaştı. “Ben, Allah’ın Lütfu’yum” dedi yabancı. Cömert Dilenci şaşkınlıkla yabancıya baktı, ancak yabancı devam etti: “Sana bir dilek hakkı vereceğim, ancak bu dileği iyi düşünerek seçmelisin.”
Cömert Dilenci, heyecanla düşünmeye başladı. Bir dilek hakkı verilmiş olması onun için büyük bir fırsattı. Ancak o, kendi bencil istekleri yerine köyündeki insanlara nasıl daha fazla yardım edebileceğini düşünmeye karar verdi. “Allah’ın Lütfu, bana köyümdeki herkesin mutluluğunu dileyebileceğim bir dilek ver” dedi kararlılıkla.
Allah’ın Lütfu, Cömert Dilenci’nin seçiminden etkilenmişti. “Öyle olsun” dedi ve bir anda köydeki herkesin ihtiyaçları karşılanmış, yüzlerinde mutluluk ve huzur belirmişti. Cömert Dilenci, bu mucizeyi görünce gözyaşlarına boğuldu ve sevincinden ne yapacağını şaşırdı.
Artık köyde fakirlik ve açlık yoktu. Herkes birbirine yardım ediyor, sevgi ve dostluk içinde yaşıyordu. Cömert Dilenci, Allah’ın Lütfu’nun kendisine verdiği bu büyük nimeti asla unutmayacak ve her zaman cömertliğiyle örnek olmaya devam edecekti.
Bu masaldan çocuklarımıza öğrenebileceğimiz çok şey var. İyilik yapmanın ve paylaşmanın ne kadar önemli olduğunu, bencillik yerine başkalarının mutluluğunu düşünmenin ne kadar değerli olduğunu görebiliriz. Sizce, sizin bir dileğiniz olsaydı, ne dilek dilerdiniz? Kendiniz için mi, yoksa başkaları için mi?