İyilik Perisi’nin Sihirli Dokunuşu Masalı
İyilik Perisi’nin Sihirli Dokunuşu Masalı: Bir zamanlar, Uyurgezer Köyü adında küçük bir yerleşim yeri vardı. Bu köyde yaşayan insanlar, neşeli ve çalışkan bir halktı. Ancak köylerinin üzerine kara bulutlar çökmüş gibiydi. Tarlalar kurumuş, ağaçlar solmuş ve insanlar umutsuzluğa kapılmıştı.
İyilik Perisi, uzak diyarlardan duyduğu bu köyün durumuna üzüldü ve bir sabah ansızın köye gelerek sihirli güçlerini kullanmaya karar verdi. İyilik Perisi’nin sihirli dokunuşuyla, köyün etrafı yeniden yeşillendi, çiçekler açtı ve hava bir anda berraklaştı.
Köy halkı, İyilik Perisi’ni büyük bir sevinçle karşıladı. Peri, “Benim sihirli güçlerimle köyünüzü eski haline getirebilirim, ancak bunun için sizin de yardımınıza ihtiyacım var” dedi. Köy halkı, periye söz vererek ona yardım etmeye hazır olduklarını belirttiler.
İyilik Perisi, köy halkına tarlaları sürmelerini, ağaçlara su vermelerini ve birlikte çalışarak köylerini tekrar eski günlerine döndürmelerini söyledi. Herkes periye söz verdi ve çalışmaya başladı. Günler geçtikçe köy daha da güzelleşmeye başladı.
Bir gün, köy halkı ormanda kaybolmuş bir kurt yavrusu buldu. Yavru kurt aç ve üşümüştü. Köy halkı onu alıp besledi, sıcak bir yuva sağladı. İyilik Perisi, köy halkının bu davranışından çok memnun kaldı ve onlara gülerek, “Gerçek iyilik, kalpten gelir. Sizlerin kalpleri gerçekten de iyilikle dolu” dedi.
Kurt yavrusu büyüdükçe köyün koruyucusu haline geldi. O, köy halkını her türlü tehlikeden koruyor, onlara sadık bir dost oldu. İyilik Perisi’nin sihirli dokunuşuyla köy, artık sadece yeşillikleriyle değil, içinde barındırdığı sevgi ve iyilikle de ünlüydü.
Bu masaldan çocuklar, iyiliğin her zaman kazandığını, yardımlaşmanın ve sevginin ne kadar önemli olduğunu öğrenebilirler. Sizce, gerçek bir iyilik nasıl olmalı? İyilik Perisi’nin hikayesinden ne gibi dersler çıkarabiliriz?