Karanlıkta Tek Başına
Karanlıkta Tek Başına: Bir zamanlar, uzak bir ülkede Ayışığı adında küçük bir kız yaşardı. Ayışığı, geceleri yıldızları sayarak uyuyan, neşeli ve meraklı bir çocuktu. Fakat bir gece, Ayışığı uyandığında evinde kimseyi bulamadı. Annesi, babası ve kardeşi yoktu. Korku dolu gözlerle etrafa baktı, fakat hiçbir ses duyamadı. Karanlık odalarında tek başına kalmıştı.
Ayışığı, cesaretini toplayarak evinden çıktı. Dışarıda da herkesin kaybolduğunu gördü. Yıldızlar bile gökyüzünde titriyordu. Yalnız olmanın verdiği üzüntüyle yola düştü. Karanlık ormanın derinliklerine doğru ilerledi. Yolları aydınlatan tek şey, onun adını taşıyan ay ışığıydı.
Yol boyunca karşısına çıkan gizemli yaratıklarla karşılaştı. Fakat Ayışığı, korkusuna rağmen onlara cesurca yaklaştı. Onlarla konuştu, onların hikayelerini dinledi. Böylece, yaratıkların aslında dost canlılar olduğunu anladı. Karanlıkta yalnız olmadığını fark etti.
Sonunda, Ayışığı büyük bir dağın eteklerine vardı. Dağın zirvesinde parlayan bir ışık gördü. Merakla dağın zirvesine tırmandı ve ışığın kaynağını buldu. Bir grup peri, kaybolmuş olan herkesi arıyordu. Ayışığı’na sevgiyle sarıldılar ve onu da aralarına aldılar. Artık yalnız değildi.
Ayışığı, perilerle birlikte kaybolmuş olan herkesi bulmak için yola çıktı. Birlikte, karanlığın içinde kaybolmuş olanların izini sürdüler. Zorlu bir yolculuktan sonra, kaybolmuş olanların olduğu gizemli bir köyü buldular. Herkes sevinçle bir araya geldi, tekrar birlikte oldular.
Bu masal bize, karanlıkta tek başına olmanın korkutucu olabileceğini ancak asla umutsuz olmamamız gerektiğini anlatır. Ayışığı, cesareti ve merhameti sayesinde zorlukların üstesinden gelebildi. Onun hikayesi bize, birlikte çalışmanın, dostluğun ve merakın ne kadar önemli olduğunu hatırlatır. Peki, sen karanlıkta tek başına kaldığında ne yapardın? Kendine güvenmeyi ve cesaretini koruyabilir misin?