Karınca ve Çekirgenin Masalı
Karınca ve Çekirgenin Masalı: Bir zamanlar, uzak diyarlarda, Karınca ve Çekirgen adında iki dost yaşarmış. Karınca, çalışkan ve düzenli bir hayvanmış. Her gün sabah erkenden kalkar, işine gücüne bakar, yorulmadan çalışırmış. Çekirgen ise tam tersi, tembel ve keyfine düşkün bir hayvandı. Günlerini tembellik yaparak, eğlenerek geçirir, hiçbir sorumluluğu yerine getirmezmiş.
Bir gün, ormanda bir yarışma düzenlenmiş. Yarışmanın ödülü, altın bir taçmış. Karınca ve Çekirgen de bu yarışmaya katılmaya karar vermişler. Yarışma günü gelip çatmış, tüm hayvanlar toplanmış. Yarışma başlamadan önce, her hayvana bir görev verilmiş. Karınca’ya, ormanda bulunan altın taşı getirmesi söylenmiş. Çekirgen ise, en güzel şarkıyı söylemesi istenmiş.
Karınca hemen işe koyulmuş. Sabahın erken saatlerinde yola çıkmış, altın taşı aramaya başlamış. Yorulmadan, usanmadan taşı aramış. Çekirgen ise, tembel tembel oturmuş, şarkı söylemek için hiç hazırlık yapmamış.
Birkaç gün geçmiş, yarışmanın son günü gelmiş çatmış. Karınca hala taşı aramaya devam ederken, Çekirgen bir anda telaşlanmış. Ne yapacağını bilemez hale gelmiş. Son anda bir şarkı uydurmaya çalışmış, ama bir türlü becerememiş.
Sonunda yarışma günü gelmiş. Tüm hayvanlar bir araya gelmiş, görevlerini sunmuşlar. Karınca, bulduğu altın taşı göstermiş. Herkes ona hayranlıkla bakmış. Çekirgen ise, utanç içinde kalmış. Neşeli şarkılarından eser kalmamış.
Hakem hayvanlar toplanmış, yarışmanın sonucunu açıklamış. Altın taşı bulan Karınca, büyük bir alkışla taçla ödüllendirilmiş. Çekirgen ise, tembelliği ve hazırcılığı yüzünden utanç içinde kalmış.
Ve işte, Karınca ve Çekirgenin masalı böyle sona ermiş. Bu masaldan çocuklarımızın öğreneceği çok şey var. Çalışkanlığın, azmin ve sorumluluk sahibi olmanın ne kadar önemli olduğunu gösterir. Tembellik ve hazırcılığın ise hiçbir zaman başarı getirmediğini anlatır. Sizce, bu masaldan ne gibi dersler çıkarabilirsiniz?