Keloğlan ve Kıskanç Pazarcı Masalı
Keloğlan ve Kıskanç Pazarcı Masalı: Bir zamanlar, uzak bir köyde Keloğlan adında genç bir delikanlı yaşarmış. Keloğlan, herkes tarafından sevilen ve saygı duyulan biriydi. Köydeki pazarcı da Keloğlan’ı kıskanıyormuş. Pazarcı, Keloğlan’ın neşesine, iyiliğine ve cesaretine kıskançlıkla bakıyormuş.
Bir gün, köyde büyük bir festival düzenlenmeye karar verilmiş. Herkes festival için hazırlıklara başlamış. Keloğlan da heyecanla festival için hazırlıklar yapmaya başlamış. Ancak, pazarcı kıskançlığının verdiği kötü niyetle, Keloğlan’ın başarısız olmasını istemiş.
Festival günü gelip çatmış. Köy meydanı renkli kıyafetlerle dolup taşıyormuş. Keloğlan da en güzel kıyafetini giymiş, festival alanına gelmiş. Ancak, pazarcı kıskançlıkla dolu gözlerle Keloğlan’ı izliyormuş. Keloğlan’ın başarısız olmasını bekliyormuş.
Festivalde yarışmalar düzenleniyormuş. İlk olarak, dans yarışması yapılacakmış. Keloğlan da cesaretle dans pistine adım atmış. Müzik başlamış, Keloğlan neşeyle dans etmeye başlamış. Herkes onun ne kadar yetenekli olduğunu görmüş. Pazarcı ise kıskançlıkla sinirlerine hakim olamamış.
Sıra geldi ikinci yarışmaya, şarkı söyleme yarışmasına. Keloğlan, güzel bir şarkı seçip mikrofonun karşısına geçmiş. Sesini duyan herkes büyülenmiş. Pazarcı ise kıskançlıkla içi içine sığmamış. Keloğlan’ın başarısız olmasını umuyormuş.
Son yarışma ise halkın seçtiği en sevilen kişinin belirleneceği yarışmaymış. Herkes gizlice oylarını yazıp sandığa atmış. Sonuçlar açıklandığında, herkes büyük bir şaşkınlıkla Keloğlan’ın en sevilen kişi seçildiğini görmüş. Keloğlan, iyiliği, neşesi ve cesaretiyle herkesin kalbini kazanmış.
Sonunda, pazarcı da Keloğlan’ın gerçekten harika bir genç olduğunu anlamış. Kıskançlığın hiçbir şeye faydası olmadığını görmüş. Keloğlan ise her zaman iyiliğin, cesaretin ve neşenin kazandığını öğrenmiş. Herkesin birbirine destek olması gerektiğini kavramış. Sizce, kıskançlık yerine birlik ve beraberlik her zaman daha güçlü değil mi?