Şeker Kız Selina Masalı
Şeker Kız Selina Masalı: Bir zamanlar, uzak bir ülkede, büyülü bir ormanda Şeker Kız Selina yaşarmış. Selina’nın saçları altın rengindeydi ve gözleri gök mavisiydi. Ancak en büyülü özelliği, ellerinden şeker taneleri dökülmesiydi. Her adım attığında, etrafına tatlı bir koku yayılırdı.
Bir gün, ormanın derinliklerinde kaybolurken, Selina gizemli bir ses duydu. “Beni bul, Şeker Kız Selina,” diye fısıldadı ses. Merakla peşinden gitti ve karşısına devasa bir şeker ağacı çıktı. Ağacın dallarında renkli şekerlemeler ve kristalize meyveler vardı.
Şaşkınlıkla etrafa bakan Selina, ağacın altında oturan minik bir tavşan gördü. Tavşan, “Ben Şeker Tavşanıyım, burada kaybolmuş bir prenses var, onu bulmalısın,” dedi. Selina, hemen tavşanın dediğini yapmaya karar verdi.
Uzun bir yolculuktan sonra, Selina büyük bir kaleye ulaştı. Kale, altın ve gümüşten yapılmıştı ve etrafı büyülü bir ışıkla çevriliydi. Kapıyı çalan Selina, içeri girdiğinde prenses Leyla’nın hapishanede olduğunu gördü.
Leyla, kötü kalpli bir cadı tarafından lanetlenmişti. Cadı, prensesi sadece şekerle besleyerek büyüsünü kırabileceğini söylemişti. Selina hemen yanına gitti ve ellerinden şeker taneleri dökerek Leyla’yı besledi.
Zaman geçtikçe, Leyla’nın yüzü gülmeye başladı ve kaledeki büyülü ışık daha da parlaklaştı. Cadı, korku içinde kaçmaya başladı, çünkü şekerin büyüsü onu etkisiz hale getirmişti. Leyla, Selina’ya minnettar bir şekilde teşekkür etti.
Şeker Kız Selina ve Prenses Leyla, kaleyi terk edip ormana doğru yol aldılar. Yolda, birbirlerine dostluklarına dair söz verdiler ve birlikte maceralar yaşamaya karar verdiler. Artık birlikte, şeker kokan ormanda mutlu bir şekilde yaşayacaklardı.
Bu masaldan öğreneceğimiz şey, dostluğun ve yardımlaşmanın ne kadar önemli olduğudur. Selina, Leyla’ya yardım ederek büyük bir dostluk kurmuş ve birlikte zorlukların üstesinden gelmişlerdir. Peki, senin bu masaldan çıkardığın bir ders var mı?